Gerçekten çok beğendim.
Kırmızı zeminli kutuyu sevgilime hediye ettim, içini dolduracak hatıralarla çok yakıştı. Aldığına çok sevindi, “çok özel” dedi.
Sevgilime hediye ettim, bayıldı.
Osmanlı zamanında erkeklerin bayanlara aldığı önemli hediyelerden biri de ayna olduğu için bu hediye çok anlamlı geldi. Kutusu şık.
Sevgiliye hediye ettim, çok beğendi.
Osmanlı’da ayna hediye etmek büyük anlam taşıyormuş; bu anlam da hediyeyi daha özel kıldı. Duvarında harika duruyor, her baktıkça mutlu oluyorum.
Sevgilime hediye ettim, çok beğendi.
Osmanlı zamanında erkeklerin bayanlara aldığı önemli hediyelerden biri de aynaymış; bu anlamı öğrenince daha da özel geldi. Kutusu şık, duvarda da çok zarif duruyor.
Gerçekten çok özel bir hediye oldu.
Sevgilime aldım, aynanın anlamını öğrenince duygulandı. “Sana senden daha güzel bir hediye bulamadım” sözüyle tam yerine oturdu. Kutusu da çok zarifti, iyi ki tercih etmişim.
Sevgilime doğum günü hediyesi olarak aldım, bayıldı.
Gerçekten çok zarif duruyor, kutusu da çok şıktı. Böyle anlamlı bir hediye bulmak zor, iyi ki almışım.
“Gerçekten özenle hazırlanmış bir parça.
Böylesine ince işçilik ve detaylara sahip bir kase için ödediğim ücreti hiç düşünmüyorum; fiyatına göre değerinin çok üzerinde hissettiriyor. Masada ya da vitrin köşesinde görünce insanın gözü takılıyor — iyi ki almışım.”
Gerçekten çok beğenildi.
İş ortaklarıma hediye olarak verdim, plaket görünüşü itibarıyla prestijli duruyor. Hediye edilenler “Bu ne kadar ince düşünülmüş bir hediye” dediler, memnuniyet büyük.